19 Haziran 2010 Cumartesi

Çocuğuz biz, hepimiz.

Biraz önce piknikten geldim. Leş gibi kokarım hala hatta.
Ne zamandır istiyodum bi pikniğe gitsek şöyle mangal yaksak aman aman... Yeşillik olsa, böyle ben babama yardım ediyomuş gibi yapsam mangal yakarken ama her şeyi daha da berbat etsem.



Kısaca özlemiştim.

Genelde herkesin pikniği aynıdır bilmem fark ettiniz mi? Yani işte gidilir, mangal yakılır bir yandan salata yapılır, sofra kurulur.. Çocuklar top oynar, salıncak/hamak kurulur... son olarak her şey bittiğinde o köz ziyan olmasın diye - ki bu mantığı seviyorum, düşünsenize közü bile ziyan etmek istemiyoruz ah harikayız!- o közün üstünde ya patlıcan efendime söyleyeyim ya da biber közlenir. Eğer keyfe düşkünseniz, bi de közde Türk kahvesi..

Yalnız ben bu -tabiri caizse- hengamenin içinde hep çocuk suretindeydim. Ya top oynayan, ya da salıncakta sallanan çocuk rolü işte, oydum ben. Bugün fark ettim ki, 21 yaşındayım ve hala öyleyim.

Baba çok güzel, mangalın başında uğraş veriyo... Anne salatayı yapıyo, sofrayı kuruyo. Çocuk, yani ben, hamakta sallanmış her şey hazır olsun diye bekliyorum. Roller nasıl da belli! Anne olmak istemedim o an işte ben. Sorumluluğa bakın, eğer o sofrayı hazırlamazsa, bi sofra olmıcak; salata yapmazsa mesela, bi salata da olmıcak. Çocukluk güzel işte, keyfini çıkarıyorum ben de.

Tam bu sırada aklıma gelen bi anımı paylaşmak istedim. 1-2 sene evvel, dayımın evine hırsız girmiş. Bunu dayım evde yokken ben, Pelin ve yine akranım Tugay farketmişiz. Hırsız giren evde oturmuş, polisleri bekliyoruz annem, Pelin, Tugay ve ben. Polisler geldi. Annem polislere "çocuklar da buradaydı onları da çağıralım parmak izlerini almak için" demiş. Annem şöyle anlatır o ânı: "Ben öyle dedikten sonra, polis sordu "çocuklar kaç yaşında abla" diye, ben cevap vermicektim ama odaya siz girdiniz kocaman kocaman... ben de mecbur 20 dedim ama çok utandım" ... Öyle işte. her halimle "çocuk"um ben, çocuğuyum annemin :)


Düşünüyorum, böyle 30 yaşına falan gelmişim ben. Hala hamakta sallanıyorum. Babam pişirsin, annem servis yapsın diye bekliyorum hala. Of, acıdım kendime. Eğer babam ben hamakta sallanırken bana " ee kızım artık annenin yaptıklarını sizin yapmanız lazım" demeseydi, belki hiç düşünemicektim bunları ben. Belki bu daha da acınası.


Ama hepimiz annemizin babamızın çocuğuyuz işte. Çocuğuz.
Hani 30 umda hamakta görürseniz beni, şaşırmayın yani.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder